Page 34 - 5_sin_turkce_fasikül_1-36
P. 34
1. Tema Süreç Fasikülü - 4
Test
13. 14. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli
İçimden hep iyilik geliyor
Yaşadığımız dünyayı seviyorum özelliği konuşma ve düşünme yetilerine sahip olma-
sıdır. İnsanın konuşma ve düşünme yetisi onu diğer
Kin tutmak benim harcım değil
canlılardan üstün kılar. Ancak onun bu yetilerinin
Çektiğim bütün sıkıntıları unuttum
olması, içinde bulunduğu çevreyle etkili bir iletişim
Parasız pulsuzum ne çıkar kurması için tek başına yeterli bir özellik değildir. Et-
Gelecek güzel günlere inanıyorum kili bir iletişim ancak ana dilin özelliklerinin bilinmesi
(Necati Cumalı) ve dilin kurallarına uygun bir biçimde kullanılmasıyla
gerçekleşir.
Bu dörtlüğün ana duygusu aşağıdakilerden han-
gisidir? Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların etkili bir iletişim kurmalarının şartları
A) Yalnızlık B) Umut
B) Konuşma ve düşünme yetisinin insana faydaları
C) Öfke D) Karamsarlık
C) İnsanı diğer canlılardan ayıran temel özellikler
D) Ana dilimizin genel özellikleri ve kuralları
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraç içinde verilen hikâye unsuru yoktur?
A) Havalar soğumuştu. Göçmen kuşlar sıcak ülkelere göçmüştü. kanadı kırılmış bir kırlangıç uçup gidememişti.
Titriyor, barınacak bir yer arıyordu. Ormandaki ağaçlara gitti. “Ne olur, dallarınız arasında bana bir yer verin.”
dedi. Meşe ağacı: “Sen benim palamutlarımı yersin. Seni barındıramam.” dedi. Çınar ağacı: “Ben de seni ba-
rındıramam.” dedi. Öteki ağaçlar da kırlangıcı barındırmak istemediler. Zavallı kırlangıç barınacak yer bulamı-
yordu. Yalnız çam ağacı kırlangıca acıdı: “Gel, benim dallarımda barın.” dedi. (Karakter)
B) Eve gitse biliyordu, gece yarısına dek başka bir şey yapamadan yukarıdakilerin patırtısını dinleyecekti. Nefis
kokuların geldiği yol üstü lokantalarının birine girdi. Boş bir masa bulup oturdu. Yaklaşan garsona titrek bir ses-
le “Menüyü alabilir miyim?” dedi. Garson, sanki salt onun için buradaymış gibi eğildi. Sanki ötekiler duyacak
diye korkuyordu. (Zaman)
C) Küçük Mustafa sokakta bir aşağı bir yukarı yürüyüp durdu ve başına gelenlerden kimseye söz etmemeye karar
verdi. Sokak lambasının loş ışığı altında bir süre bekledi. Üşüdüğünü hissetti. Ceketinin önünü kapatıp huzur-
suz bir şekilde evin yolunu tuttu. Evde onu bekleyen zavallı anasını üzmek, küçük Mustafa’nın istediği bir şey
değildi. O nedenle susacaktı. (Yer)
D) Ne bulunduğum yeri ne köyün adını biliyordum. Karar verdim, kimseye bir şey sormayacaktım. Şimdiye kadar
izlediğim yol, beni ormanın kenarına getirmişti, yolun bundan sonrası yukarılarda bir yere çıkıyordu. Yoldan
ayrıldım, sarp yamaçtaki söğütler arasından sakınarak köye inmeye koyuldum. Yanlışlıkla bahçelere daldım,
küçük taş merdivenlere tosladım, sonra da bir duvara çarpıp kapaklandım yere. (Olay)
Türkçe - 5 4. HAFTA 8

